Daha vizyona girmeden büyük yankı uyandıran Gecenin Kanatları filminin dün basın gösterimi yapıldı.
12 Eylül darbesinden sonra, anne ve babası polis baskınında gözleri önünde katledilen Gece adlı bir kızın, intihar bombacısına dönüşme sürecini ve bir milli atletle yaşadığı aşkla düştüğü ikilemi anlatan film, eleştirmenler tarafından beğenilmedi.
İşte Gecenin Kanatları filmini değerlendiren yazarların görüşü:
Atilla Dorsay
Sinemanın kendine özgü anlatım teknikleri ve ruhuna çok uzak, bizim TV dizilerini andıran bir film çıkmış ortaya. Gerek Serdar Akar gerekse Mahsun Kırmızıgül büyük hayal kırıklığı yarattı bende. Oyuncular aslında üzerlerine düşeni yaptı. Özellikle de Beren Saat. Zaten o iyi bir oyuncu.
Cüneyt Cebenoyan
Serdar Akar’dan hiç beklenmeyecek şekilde acemi bir film çıkmış ortaya. Film, 12 Eylül eleştirisi yapar gibi başlıyor ama sonunda 12 Eylül’e direnmeye çalışan solculara ‘Niye bu işlere karıştınız. Sevişin, aşık olun, çoluk çocuğa karışın’ öğüdü veriyor. Bu filmi 12 Eylül’ün yarattığı apolitik sürecin devamı, hatta tamamlayıcı bir parçası olarak gördüm.
Cumhur Canbazoğlu
12 Eylül’le hesaplaşmak bu kadar derinlikten yoksun ve basit olmamalıydı. Karakterler inandırıcılıktan uzak, çok karton. Beni en çok Serdar Akar şaşırttı. Böylesine usta bir yönetmenden hiç beklenmeyecek bir film çıkmış. Galiba Mahsun’un başarısız senaryosu Akar’ı da yaktı. 1982’de 5-6 yaşındaki bir kızın günümüzde 20’lik bir çıtır olarak karşımıza çıkması gibi bir sürü de mantık hatası var.
Uğur Vardan
Filmin mesajı açık, ‘devrişme seviş’. Ya da başka bir ifadeyle ideolojiler ölür ama aşklar asla. Hele ki bu çağda uğruna ölünecek bir şey kalmadı, daha doğrusu kaldırılmadı. Bu elbette yeni bir fikir değil ama filmin bu fikri daha iyi süslemesini beklerdim. Özellikle ilk bölüm müsamere gibi, hele de o klişe militanlar… Sonlara doğru hikâye yerine daha bir oturuyor ama yine de vasat bir çalışma olmuş. Bildiğim, tanıdığım Serdar Akar’ın yetenekleri, bu filmin çok üzerindedir.
Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 21)